Film veya dizi izlerken aklımıza bazen etkileyici replikler bazen de şiir gibi şarkılar kazınır. Ama bazen öyle bir klasikleşmiş yemek sahnesi gelir ki, biz de o sofranın anında bir parçası oluveririz!
Bir dizi ya da film izlerken seni ekrana kilitleyen şeyin senaryo ya da oyunculuklar değil de, yemek sahneleri olduğu anları hatırlıyor musun? Tam da o anlarda bütün sahnenin hafızana kazınmasını sağlayan lezzetleri bu yazıda derledik. Şimdi hazırsan seni sinema ve dizi dünyasının simgeleşmiş yiyecekleriyle baş başa bırakıyoruz. İşte beyaz perdenin ve ekranların en ikonik lezzet dolu sahneleri!
Issız Adam dendiğinde senin de aklına o duygusal veda sahnesi ve havuçlu kekin kokusu geliyor, öyle değil mi? Film boyunca Ada ve Alper’in ilişkisi yavaş yavaş çözüldükçe o mutfakta pişen kekin sıcacık etkisi izleyicinin içine işliyor. Filmdeki havuçlu kek aynı zamanda aşk gibi yoğun duyguların sembolü. Bu sayede de Issız Adam’ı Issız Adam yapan detaylardan biri olarak sinema tarihine adını tatlı tatlı yazdırıyor.
Bir farenin mutfakta yıldızlaşabileceği tek yer: Ratatouille! Bu animasyonda nefis bir Fransız yemeği olan ratatuy de başrol oynuyor. Remy’nin hazırladığı o meşhur tabak sadece eleştirmen Ego’nun değil, ekran başındaki herkesin kalbini eritiyor. O tabak geçmişin sıcak anılarını, annesinin mutfağını ve çocukluğun en saf halini temsil ediyor. Yani senin anlayacağın, basit gibi görünen bu sebze yemeği filmde duyguları ve tatları ustalıkla harmanlıyor!
Ucuz Roman (Pulp Fiction) izleyen herkesin aklında kalan o ikonik sahne, Jules’un hamburgerden aldığı bir ısırıkla zirveye çıkıyor. Big Kahuna Burger, aslında kurgusal bir fast food markası ama filmdeki rolü gerçek bir yıldız gibi! Tarantino evreninin belki de en çok konuşulan yiyeceği olan bu burger, sahnedeki gerilimle birleşerek hafızalara kazınıyor.
“Hayat bir kutu çikolataya benzer, içinden ne çıkacağını asla bilemezsin.” İşte bu replikle birlikte çikolata kutusu sinema tarihinin en derin metaforlarından biri haline geliyor. Forrest Gump’ın bankta oturup anlattığı hayat hikayesi boyunca elinde tuttuğu o klasik kutu, hayatın sürprizlerini, iniş çıkışlarını ve anlamlı yolculuğunu temsil ediyor. Evet, o kutudan çıkan her çikolata bir seçim ve bir kırılma anı gibi…
Narnia Günlükleri'nde Edmund’un aklını başından alan şey hem Büyücü Kadın’ın sözleri hem de ona sunduğu bir tabak Türk lokumuydu! O sahnede Narnia için lokum masum bir ikramdan ziyade cazibenin, arzunun ve ihanete giden yolun tatlı başlangıcı oluyor. Böylece sihirli dünyanın kapılarını açarken karakterlerin kaderini de şekillendiriyor.
The Godfather söz konusu olunca akla gelen ilk şey belki o ikonik replikler olabilir. Ama bir de İtalyan usulü köfteli makarna tarifi verilen o meşhur mutfak sahnesi var! Aile bağlarının, sadakatin ve sıcak İtalyan kültürünün simgesi olan bu köfteli spagetti Corleone ailesinin evdeki yüzünü gösteriyor. Silahların gölgesinde geçen hayatın içinde sarımsak kokusu ve köfte cızırtıları arasında kurulan bu masa, aslında bir sığınak niteliğinde!
Eat Pray Love'da Liz’in hayata yeniden tutunduğu o an pizzayla başlıyor! Napoli sokaklarında oturup otantik Napoli pizzasını ısırdığı sahne aslında kabullenişin, özgürleşmenin ve kendini sevmenin en saf halini sunuyor. Kalori hesaplamadan ve suçluluk duymadan yenen o pizzayla izleyici de derin bir oh çekiyor. Gerçek Napoli pizzası gibi yalın ve doyurucu olan bu sahne, birçok kadının kendini yeniden bulduğu o özgürlük hissini temsil ediyor. Pizzanın o incecik hamuru, taze mozarella ve domates sosuyla birleşince ortaya çıkan şey “ruhu doyuran bir dönüşüm” oluyor.
Avrupa Yakası’nın kalbi nerede atıyor dersen cevap net: Sütçüoğlu Muhallebicisi! Burada kahkahalar yükseliyor, aşklar yaşanıyor ve kavgalar bile tatlıya bağlanıyor. Sütçüoğlu Muhallebicisi’nde klasik bir tatlıcı gibi çeşit çeşit kazandibi, keşkül ya da fırın sütlaç yense de orası resmen ev gibi. Burhan Altıntop’un ceketini savura savura girdiği, Makbule’nin fısır fısır dedikodu yaptığı bu mekan Türk televizyonunun en efsanevi sahnelerinin doğduğu yer desek herhalde yanlış olmaz!
Muhteşem Yüzyıl, Osmanlı Döneminin saray ihtişamını tüm detaylarıyla gözler önüne sererken ekranları resmen bir gastronomi şölenine çeviriyor. Dizi boyunca hünkârbeğendi, mutancana ve bademli pilav gibi geleneksel lezzetler görkemli sofralarda sergileniyor. Her bir tabak hem göz dolduruyor hem de dönemin kültürel zenginliğini birebir yansıtıyor. Ayrıca sarayda kurulan her masa aynı zamanda bir strateji alanı. Sofranın düzeni, kimin nereye oturduğu, hangi yemeğin kime ikram edildiği bile güç dengelerini açıkça yansıtıyor.
Bir dizi ya da film sahnesi seni ne kadar etkilerse etkilesin, o anı gerçek bir lezzetle tamamlamak gibisi yok! En unutulmaz sahnelerdeki muhteşem lezzetler Tıkla Gelsin® ile hemen kapında! Canın leziz bir pizza çektiyse ya da bir Big Kahuna Burger hayali kurduysan, çözüm yalnızca bir tık uzağında seni bekliyor.
Dizi maratonu yaparken açlığın bölümün en heyecanlı yerinde bastırdığında, siparişini Tıkla Gelsin® ile kolayca oluşturabilirsin. Dilersen Tıkla Gelsin®’in Gel Al kampanyaları sayesinde sıra beklemeden yemeğini alabilir, dizi veya film keyfine kaldığın yerden devam edebilirsin.
İzlediğin sahneler kadar unutulmaz bir lezzet şöleni yaşamak için Gel Al'da fırsatlar seni bekliyor! Hemen Tıkla Gelsin®’den favori menünü seç ve lezzete zahmetsizce kavuş!